Su hayat midir yoksa ölüm mü Bu soruya büyük bir cogunluk elbette hayattir, diyecektir. Belki de bir kisminizin fikri bu kitabi okuduktan sonra degisecektir. Gercek su ki su yasamin temel kaynagidir, su varsa hayat vardir ama bazi sularda da ölüm kol gezmistir. Anksiyetik dürtüler her zaman insanlarin zihinlerini bulandirmis ve hatta bu tür suyla iliskili korkular psikoloji bilimi icinde limnofobi olarak adlandirilmistir. Insanoglu bundan dolayi cevresinde bulunan sulari göl, akarsu, deniz kültlestirmis ve onlari mistik anlamda kisilestirmistir.
Mitlerle gerceküstü su canavarlari yaratilmis, deniz yolculuklarinda onlarla karsilasilmaktan hep cekinilmistir. Her birinin ölüm getirecegi endisesi inanislara dönüsmüstür. Seyahatler öncesi ve sonrasinda belli basli ritüeller düzenlenmistir. Onlardan korunmak amaciyla gemilerin pruvalarina oculus cizilmis, gemibas figürleri yerlestirilmistir. Hatta bu sulara ve canavarlarina kurban sunulmazsa kötülüklerinin kisilere musallat olacagi düsüncesine bircok mitosta karsilasilmistir.
Okuyacaginiz bu eserde Aborjin, Afrika, Cin, Hint, Hitit, Japon, Kizilderili, Mezopotamya, Misir, Nors, Türk ile Yunan ve Roma mitoslarinda anilan su kökenli tanrilar, yaratiklar ve efsaneler alfabetik sirayla sizlere sunulmustur. Böylece farkli toplumlarda anlatilan su tanrilari, yaratiklari ve mitleri tek kaynakta toplanmis, karsilastirma yapma ve benzerlikler kurma imkani sizlere saglanmistir. Bunun yaninda Ortacag portolanlarinda görülen cesitli deniz canavarlari da calismaya eklenmis, denizler ile sularin ne kadar ürkütücü yerler oldugu anlatilmaya calisilmistir.