10 Agustos 1915 Conkbayiri Taarruzu - Conkbayiri Tepesi askerlerimizin eline gectikten sonra düsman karadan ve denizden yönelttigi seri ve yogun topcu atesleriyle Conkbayirini cehenneme cevirmisti.

Gökten sarapnel, demir parcalari yagmur olup yagiyordu. Büyük capli deniz toplarinin tam isabetli taneleri yerin icine girdikten sonra patliyor, yanimizda, kenarimizda büyük cukur giderleri aciliyordu. Bütün Conkbayiri yogun dumanlar ve atesler icinde kaldi. Herkes kaderine razi olmus, tevekkül icinde akibetini bekliyordu. Etrafimiz sehitler ve yaralilarla doluydu.
Savas meydaninda cereyan eden bu hali izlerken bir sarapnel parcasi gögsümün sag tarafina carpti. Cebimde bulunan saati paramparca etti. Vücudumun icine girmediyse de derince bir kan lekesi birakti. Enkaz olup dökülen bu saati, bugünün hatirasi olarak, Liman Pasaya verdim. O da, aile asalet armasini iceren kendi saatini bana verdi.

Mustafa Kemal Atatürkün savas meydaninda kendi el yazisiyla kaleme aldigi bu notlar, bir okul defterine yazilmistir. Eserin süphesiz en degerli tarafi, olaylari sicagi sicagina hatta dakikasi dakikasina tespit etmesidir. Öyle ki metnin kendi sicakligi icinde müellifin heyecanini, kaygilarini, sevinclerini ve üzüntülerini görmek ve hissetmek mümkündür.

Mustafa Kemal tarafindan Türk Tarih Kurumu genel sekreteri Dr. Resit Galipe okunmak üzere verilen bu notlarin 1937 sonlarinda yayimlanmasi istenmis ancak eser istenen süre icinde yayima hazirlanamamistir.

Yakin tarihimiz ve ben idrakimiz bakimindan cok önemli olan Canakkale Savaslarinin icindeki muharebelerin kücük bir anlatisi olan bu kitabin faydali olmasi temennisiyle...